sallamak

sallamak
obniżać; opadać; spadać; spuszczać; upadać; upaść; upuszczać; zniżać; zrzucać

Türkmençe-Polýakça Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • sallamak — i 1) Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek Sen yine anahtarını çıkar, salla, eğlendir. H. E. Adıvar 2) Uydurmak, kafadan atmak 3) Sarsmak 4) mec. Beklenmedik bir başarı kazanmak Seçimlerde Ankara yı salladı. 5) mec. Zor… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kafa sallamak — 1) ikaz etmek için başını iki yana veya öne arkaya hafifçe eğmek 2) baş sallamak 3) doğru veya yanlış her şeye evet demek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beşiğini sallamak — çocukluğundan veya çok eskiden tanımak, büyümesine hizmet etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kavuk sallamak — (birine) bir kimseye yaranmak için onun söz veya davranışlarını uygun bulmak, onaylamak Boş bulundun, oğlum, hiç olmazsa bir iki saat kavuk sallayacaksın. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pala çalmak (veya sallamak) — uğraşmak, didinmek, çabalamak Üstelik gazetecilikte de yıllarca pala çaldı. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • direksiyon sallamak — argo motorlu taşıt kullanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaşık sallamak — yemek yemek Gençler tarhana aşına kaşık salladılar. N. Araz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuyruk sallamak — yaltaklanmak Gül gibi yavrusunu bırakıp da evlenecekmiş. Kuyruk sallaya sallaya oğlumu öldürttü. Y. Kemal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mendil sallamak — birini uzaktan mendil sallayarak selamlamak veya uğurlamak Arabalar yaklaşıyor, mendil sallayalım mı? A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kılıç sallamak — kılıç ile dövüşmek, düşman üzerine kılıçla saldırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baş sallamak — (her şeye) karşısındakinin her sözünü uygun bulur görünmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”